Yatak arkadaşlığı
yani sadece seks amacıyla bir araya gelme durumu özellikle büyük
şehirlerde artış gösteriyor. Hiçbir duygusal bağlanma yaşamadan sadece
seks için görüşmek her ne kadar bir tercih olsa da psikolojik açıdan
etkileri ve sebepleri de var.
CİSED (Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği) Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe
seks arkadaşlığı ile ilgili uyarıyor: duygunun olmadığı bir cinsellik,
insanı mutlu edemez. Tek başına seks, yalnızca mekanik bir eylemdir.
"YATAK ARKADAŞLIĞI İNSANIN DOĞASINA AYKIRIDIR"
İnsanın
doğasında var olan aşk ve sevginin kutsal olduğunun altını çizen Dr.
Keçe; "Bu tarz bir ilişkide, hep bir şeyler eksik kalacaktır. Aslında,
burada da bireyin aradığı temel unsur sevmek ve sevilmek; güven ve
şefkattir. Ancak seks arkadaşlığı durumu kişileri yalnızlığa ve
mutsuzluğa itti. 2000'li yıllardan itibaren yaygınlaşan kitle iletişim
araçları, cinselliğe olan ilgiyi artırdı. Bu durum, bazı toplum
bireylerinin farklı arayışlara yönlenmesine neden oldu. "Seks
arkadaşlığı" tabiri özellikle Avrupa ve ABD'de tabu olmaktan çıktıktan
sonra ülkemizde de yaygınlaşmaya başladı. Doyumsuzluk hissi yüksek olan
ve haz beklentisi içine giren kişilerin tercih ettiği seks arkadaşlığı,
aşk arayışından çok seks arayışının ağır basmasıyla ortaya çıkıyor."
dedi.
"SAHİPLENMEK KISKANMAK YASAKTIR"
Keçe
seks arkadaşlığını şöyle anlatıyor: Bu tarz ilişkilerde hiçbir
kısıtlama olmadığı için geceyi beraber geçirme ya da ertesi gün telefon
etme zorunluluğu da yoktur. Sahiplenme, kıskanma gibi duyguların tamamen
yasak olduğu bu ilişki türünde, aşk ve seks birbirine
karıştırılmamalıdır. Yorganın altında olanlar da sadece o iki kişiyi
ilgilendirir. Ayrıca, bu iki kişi, kendi hayatından sorumlu olup,
birbirinin hayatını bilmeleri gerekmemektedir. Ancak, her ne olursa
olsun, duygunun dışlandığı yatak arkadaşlığı, insanın doğasına aykırıdır.
"SEKS BAĞIMLISI HALİNE GETİREBİLİR"
CİSED
Genel Başkanı Psikiyatrist Doç. Dr. Cebrail Kısa ise düzenli bir
ilişkiye zaman harcamak istemeyen Amerikalı ve Avrupalı kadınlar
arasında başlayan bu tarz ilişkileri yaşayanların özellikle evli ve aşk
beklentisi olmayan, sır tutabilen, kıskançlık, kısıtlama gibi duygusal
dürtülerini kontrol edebilen, aile ve sosyal çevrelerinin dışında olan
kişileri seçtiğini belirtiyor.
Doç. Dr. Kısa: "İlk bakışta böyle
bir ilişki şekli cazip gelse de, sonu genellikle hüsranla bitmektedir.
Zamanla kullanan-kullanılan bir ilişkiye dönüşecek olan yatak arkadaşı
ilişki biçimi, kullanılan kişinin kendini değersiz hissetmesine ve bunun
sonucunda da ağır bir depresyona girmesine neden olabilecektir. Bazı
bireylerde, yatak arkadaşlığı
kontrolden çıkarak, kişiyi seks bağımlısı haline getirebilir. Bu,
terapi gerektiren bir cinsel işlev bozukluğudur. Bunun dışında, sürekli
değişik insanlarla birlikte olmak cinsel yoldan bulaşan hastalıklara da
davetiye çıkartmaktadır." dedi.
İYİLEŞMEYEN AŞK ACISI KİŞİLERİ YATAK ARKADAŞLIĞINA ZORLUYOR
Psikolog Serap Güngör de; "Yatak arkadaşlığını
seçen kadın ya da erkek, geçmişinde genellikle iyileşmemiş bir aşk
acısı yaşamış kişilerdir. Bu kişiler, tekrar acı çekmemek için yeni bir
duygusal ilişkiye girmek istemez." dedi. Güngör'e göre; "Canının
istediğiyle özgürce birlikte olmak, sorumluluktan uzak rahat bir
cinsellik yaşamak, bu tip aşk yarası olan bireyler açısından bir onarım
ilişkisi ve depresyonla baş etme şekli olarak görülmektedir. Fakat, bu
tarz bir savunma mekanizması çözüm olmamakla birlikte, kişinin kendine
olan özgüven ve saygısını kaybetmesine ve hatta daha ciddi ruhsal
sorunlara da yol açabilmektedir." Kişilerin aşk acısını genellikle tek
başına aşmaya çalıştıklarını ancak, bazı kişilerin geçmişten gelen
olumsuz çocukluk yaşantılarından dolayı bu süreci aşamayıp, yatak
arkadaşı gibi yanlış yollara saptıklarının altını çizen Psk. Güngör;
"Yoğun üzüntü, terk ve kayıp gibi duygular için gerektiğinde terapi
yardımı almak yararlı olacaktır." dedi.
YA SONRA…
"Başlarda,
haftada bir kez, yalnızca cinsel ilişki için buluşuyorduk. Zamanla ona
âşık olduğumu hissettim ama o, benim yalnızca bedenimle ilgileniyordu.
Kendimi kullanılmış bir paçavra gibi hissetmeye ve kendimden nefret
etmeye başladım." şeklinde cümlelerin kurulduğu yatak arkadaşlığının
olumsuz sonuçlarına dikkati çeken Psikolog Kemal Özcan; "İster istemez
işin içine duygu karışma ihtimali nedeniyle, her iki tarafında,
başlangıçta koyulan kurallara uyması pek de olanaklı olmayabilir. Bu
durum, zamanla ilişkiyi içinden çıkılmaz bir sorun yumağına
dönüştürebilir. Bu sorunlar, taraflardan birinin diğerine âşık olması ya
da karşısındaki bireyden daha fazlasını istemesi gibi bir durumla
sonuçlanacağı gibi ilişkinin tek taraflı sonlandırılması durumunda
kişinin kendini kullanılmış ve terk edilmiş hissetmesi şeklinde de
örneklendirilebilir. Bu nedenle, duygusal tatminsizlik yaşama, kendini
kullanılmış hissetme, toplum tarafından hoş karşılanmama kaygısı ve
zamanla yatak arkadaşına aşık olma riski üzerinde durulması gereken
önemli sorunlardır." dedi. Genellikle var olan bir arkadaşlığa sonradan
cinsellik eklendiğinde, bu ilişkinin sonlandırılması halinde, eskiden
kalma arkadaşlığında sonlandırılmış olacağının altını çizen Özcan;
"Kişiler dostluk ve arkadaşlık ile cinsel dürtüler arasında bir seçim
yapmalıdır." dedi.(Hürriyet)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.